Engin Arık kimdir, nereli, kaç yaşında?

Engin Arık kimdir, nereli, kaç yaşında?, biyografi sitemizde Türk parçacık fizikçisi ve Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nün eski profesörü olan Engin Arık ile alakalı biyografi yazısı hazırladık. Engin Arık kaç yaşında?, Engin Arık memleketi neresi, Engin Arık evi nerede, Engin Arık nereli, Engin Arık instagram ile alakalı her detay yazımızda..

Engin Arık kimdir

Türk parçacık fizikçisi ve Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nün eski profesörü olan Engin Arık kimdir? Yaptığı bilimsel çalışmalarla tanındı. 2007’de yaşadığı uçak kazası ile hayatını kaybeden bilim insanı Engin Arık’ın biyografisi merak ediliyor.

Engin Arık kimdir, Engin Arık kaç yaşında nereli sualleri gündemin araştırılan konuları arasında bulunuyor. Türk parçacık fizikçisi ve Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nün eski profesörü olan Engin Arık yaptığı bilimsel çalışmalarla tanındı. 2007’de yaşadığı uçak kazası ile hayatını kaybeden bilim insanı Engin Arık’ın biyografisi merak ediliyor. Peki, Engin Arık kimdir? Engin Arık kaç yaşındaydı? Engin Arık’a dair bilinenleri sizin için bir araya getirdik. Detaylara haberimizden varabilirsiniz.

Prof. Dr. ENGİN ARIK KİMDİR?

Engin Arık (14 Ekim 1948 – 30 Kasım 2007), Türk parçacık fizikçisisi ve Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nün eski profesörüdür. Toryum madeninin enerji problemina temiz ve ekonomik bir çözüm olabileceği yolundaki görüşleri ile tanındı.

ENGİN ARIK’IN HAYATI VE BİYOGRAFİSİ

Engin Arık, 14 Ekim 1948 senesinde doğan Türk parçacık fizikçisi ve Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nün eski profesörüdür. Toryum madeninin enerji problemina temiz ve ekonomik bir çözüm olabileceği yolundaki görüşleri ile tanındı.

14 Ekim 1948’de İstanbul’da doğdu. Şimdiki adı Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi olan, Atatürk Kız Lisesi’ni 1965 senesinde bitirdi. Arık 1969’da İstanbul Üniversitesi’nden matematik ve fizik diploması aldıktan sonra, aynı üniversitenin Kuramsal Fizik Kürsüsü’nde öğrenci asistanı olarak çalışmaya başladı.

Engin Arık, deneysel yüksek enerji fiziği alanında Pittsburgh Üniversitesi’nde 1971’de master (M.S.) 1976’da doktor (Ph.D.) unvanı aldı. Doktora çalışmasının ana temasını değişik elementler üzerine hyperon demeti yollanarak gözlenen rezonansları oluşturuyordu. 1976-1979 doktora sonrası araştırmacı olarak Londra Üniversitesi ve Rutherford Laboratuvarları’nda hidrojen hedef üzerine yollanan pion demeti ile exotic delta oluşumlarını inceleyen deneylerde yer aldı.

1979’da Türkiye’ye dönerek Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’ne girdi. Deneysel yüksek enerji fiziği alanında yaptığı çalışmalarla 1981 senesinde doçent oldu. 1983’te, Control Data Corporation’da iki yıl çalışmak üzere üniversiteyi bıraktı ve sonrasında Boğaziçi Üniversitesi’ne dönerek 1988’de profesör oldu.

Arık 1997 ve 2000 arasında Viyana’da Birleşmiş Milletler’in bir kuruluşu olan Comprehensive Test Ban Treaty Organization’da radionuclide görevlisi olarak çalıştı.

1990’dan sonra CERN’deki çalışmalara katıldı. ATLAS ve CAST deneylerine katılan Türk bilim kişilerine önderlik yaptı. Arık deneysel yüksek enerji fiziği alanında yüzün üstünde makale yayımlamış, yüzlerce atıf almıştır. Bunun Yanı Sıra Türk Ulusal Hızlandırıcı Projesi’nin de yürütücülüğünü yapan Arık, 30 Kasım 2007 tarihinde Isparta’daki uçak kazasında yaşamını yitirdi. Edirnekapı Şehitliği’ne toprağa verildi.

Arık, Boğaziçi Üniversitesi’nde kendisiyle aynı kısımda profesör olan Metin Arık ile evliydi ve iki çocuğu vardı.

2014 senesinde paylaşılan Webometrics raporunda bulunan h-index’i sıralamasına göre, Türkiye’deki bilim insanları içerisinde halen ilk sırada bulunmaktadır.

Toryum çalışmaları

Yalnızca deneysel yüksek enerji fiziği alanında yaptığı çalışmalarla sınırlı kalmayan Arık, Türkiye’de çok önemli rezervleri yer alan toryum mineralinin enerji problemina temiz ve ekonomik bir çözüm olabileceği ve olması gerektiği yönündeki görüşleri ve çalışmalarıyla tanındı. Bu doğrultuda, Türkiye’nin toryum ile elektrik enerjisi üretebilme olanağına kavuştuğunda trilyonlarca varil petrole eş değerde bir enerji kaynağının sahibi olacağını ileri sürdü. Hızlandırıcı projesi ve Türkiye’nin CERN’e kullanıcı hesabı hakkındaki çalışmaları sebebiyle kendisine suikast düzenlendiği, uçağının MOSSAD yahut başka bir istihbarat teşkilatı tarafından düşürülmüş olabileceği iddiaları ortaya atılmıştır.