Selman Ada Kimdir? Biyografisi, bölümünde Selman Ada Kimdir? Biyografisi sayfası ile karşınızdayız. Selman Ada Kimdir? Biyografisi detayları ile daha da iyi tanıyalım.
Selman Ada, 1953 senesinde Ceyhan’da dünyaya geldi. Müziğe Ferdi Ştatzer’in ve Mithat Fenmen’in öğrencisi olarak başladı. 1965’te devlet aracılığıyla 6660 sayılı “Harika Çocuk Yasası” kapsamına alınarak ailesiyle birlikte Paris Ulusal Yüksek Konservatuvarı’na gönderildi. Bu yasa kapsamı içinde eğitim görmüş tek kompozitör ve orkestra şefidir.
Paris’te Pierre Sancan, Pierre Pasquier, Anette Dieudonné, Christian Manen, Roger Boutry, Elsa Barraine gibi dünyaca ünlü ustalarla çalıştı. 1965’te 12 yaşındayken yazdığı “Solfej Metodu” ile Fransa’nın müzik eğitimi tarihine geçti.
Selman Ada, 1971’de 18 yaşındaki Selman Ada, okulundan beş ayrı dalda birinci olarak mezun oldu.
Selman Ada, 1973’te İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde Genel Müzik Direktörü Robert Wagner’in asistanı ve öğrencisi olarak vazifeye başladı. 1975’te son anda hastalanan orkestra şefinin yerine provasız çıkarak Don Giovanni operasını yönetti. Bu olay aracılığıyla “dünyanın en genç opera orkestra şefi” olarak tarihe geçti ve müthiş başarısı sebebiyle hemen Aydın Gün aracılığıyla bu kuruma orkestra şefi olarak atandı.
1979’da Ankara Devlet Opera ve Balesi’nde Genel Müzik Direktörü olarak çalıştı. Kurumda bu vazifeye gelen ilk Türk sanatçı idi.
1980’de Paris’e dönerek “Ecole Normale Superieure de Musique”‘te opera korrepetitörlüğü ve orkestra yönetimi bölümünü kurdu. Bu kruumda eğitmenliği yedi yıl sürdürdü. Bir yandan da ünlü tenor Mario del Monaco’ya eşlikçilik yaptı. 1987’de Türkiye’ye dönerek yeniden İstanbul Operası Orkestra şefliğini üstlendi. 2002’de Mersin Devlet Opera ve Balesi’nde genel müzik direktörü olarak çalıştı.
15 Ekim 2011 tarihinde, Samsun’da İlkadım Sanat Merkezi’ni kurmuş ve bu merkezin kurucu Genel Sanat Yönetmeni olarak bilgi ve tecrübelerini yetişecek yeni nesillere aktaracaktır.
Yedi yaşından beri beste yapmakta olan Selman ada, orkestra şefi, besteci ve piyanist olarak Türkiye’de ve Avrupa ülkelerinde binden fazla temsil, konser ve resital verdi. Sanatçı, bestecilikte 50. yılını 2011’de kutladı.
Piyano ve oda müziği ağırlıklı eserler yazan sanatçının üç sahne eseri mevcuttur. Bunlardan ilki olan “Ali baba ve Kırk Haramiler”, dünya prömiyerinin Ankara Devlet Opera ve Balesi aracılığıyla gerçekleştirildiği 1991’den beri sürekli olarak sahnelenmekte ve ilgi görmektedir.
İkinci sahne eseri Tarık Günersel’in yazdığı şiirlerden bir araya gelen “Mavi Nokta Orotoryosu”‘dur. Eser ilk defa 1996’da İzmir Devlet Opera ve Balesi aracılığıyla seslendirildi. Sahne versiyonu ise ilk defa Ankara Devlet Opera ve Balesi aracılığıyla 2004-2005 sezonunda koreograf Mehmet Balkan aracılığıyla sahnelendi.
“Aşk-ı Memnu” operasının dünya prömiyeri (libretto: Halit Ziya Uşaklıgil’den hareketle Tarık Günersel), romanın yazılışının 100. senesinde, 23 Ocak 2003’te Mersin Devlet Opera ve Balesi’nde bestecinin şefliğinde, yönetmen Çetin İpekkaya aracılığıyla gerçekleştirildi.
Sanatçının oratoryo ve operaları İngilizce, Almanca, Flamanca ve Fransızcaya tercüme edilmekte, bütün eserleri Almanya’da bir yayınevi aracılığıyla beş dilde basılmaktadır.
Sanatçı, Süleyman Çelebi’nin eseri olan 1409 tarhli Mevlid adlı eseri kantat formunda besteledi. “Mevlit Kantat” adlı eser ilk defa 20 Nisan 2011’de İstanbul’da kendi şefliğinde seslendirildi.