Doğu Perinçek Kimdir? Biyografi Sayfası

İyi derecede Almanca ve orta derecede İngilizce bilen Doğu Perinçek, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu, gazeteci Şule Perinçek ile evlidir. Zeynep Perinçek (ODTÜ Endüstri Tasarım mezunu, 1970 doğumlu), Kiraz Perinçek (Boğaziçi ÜniversitesiSosyoloji Bölümü mezunu, 1976 doğumlu), Mehmet Perinçek (Hukuk Fakültesi mezunu, öğretim üyesi 1978 doğumlu) ve Sadık Can Perinçek (Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü öğrencisi, 1994 doğumlu) adlı dört çocuğu bulunmaktadır.

Mart 1968’de bitirdiğı “Türkiye’de Siyasi Partilerin İç Düzeni ve Yasaklanması Rejimi” adlı doktora teziyle, hukuk doktoru oldu. Yine aynı zamanlarda Fikir Kulüpleri Federasyonu (Dev-Genç) genel başkanlığı görevini üstlendi ve 1968’de gerçekleşen kitlesel gençlik eylemlerinin önderlerinden oldu. 1968 Kasım’ında dostlarıyla birlikte Aydınlık dergisini kurdu. Millî Demokratik Devrim tezlerini savunan Perinçek 1969’da illegal Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi (TİİKP) örgütünü kurdu.

12 Mart 1971 Muhtırası’nın sonrasında tutuklandı ve TİİKP davasında, Türk Ceza Kanunu’nun 141. maddesi ikaznca 20 yıl hapse mahkum edildi. İki buçuk yıl kadar hapis yatmasının sonrasında, 1974 Temmuz’unda genel afla serbest kaldı. Bu zamanda Perinçek’e orduya sızma suçlaması da yöneltildi. Perinçek’le bağlantısı olduğu öne sürülen devrimci subaylar, 12 Mart zamanındaki “Kara Kuvvetleri Devrimci Subaylar Örgütü” ve “Şafak Subaylar grubu” davalarından yargılandı. 28 Ocak 1978 tarihinde Türkiye İşçi Köylü Partisi’ni kurdu; aynı yılın 20 Mart’ında Aydınlık’ın günlük gazete şekilinde yayımlanmasına öncülük etti. Aydınlık gazetesinin bu sürede paylaşımı yaptığı “Bilinmeyen Sol” yazı dizisi büyük ses getirdi.

12 Eylül 1980 Darbesi’nin sonrasında tutuklandı. 8 yıl hapse mahkûm edilen Perinçek, Mart 1985’te serbest kaldı. Ocak 1987’de haftalık 2000’e Doğru dergisinin genel yayın yönetmenliği ve başyazarlığına geldi. 2000’e Doğru dergisinin, 1987’de Mehmet Eymür’ün kaleme aldığı MİT Raporunu açıklaması büyük ses getirdi. Perinçek, 10 Nisan 1990’da “Sansür Sürgün Kararnamesi”nin çıkarılmasının sonrasında Diyarbakır Cezaevi’nde üç ay tutuklu kaldı. 1991 senesinde 2000’e Doğru dergisi genel yayın yönetmeni iken, Lübnan’a giderek Bekaa Vadisi’nde PKK önderi Abdullah Öcalan’la görüştü. Görüşmeler önce dergide yayımlandı, sonrasında kitap olarak basıldı. Perinçek DGM’de beraat etti. Söyleşilerde Doğu Perinçek, Apo ile görüşen diğer gazetecilerden farklı olarak Körfez Savaşı sonrası PKK’nın “Batılılaştırılması” tehdidine dikkat çekti; Kürt sorununda emperyalist inisiyatifi dışarıda bırakan, Orta Doğulu bir çözümü savundu.

1991’de Türk Ceza Kanunu’nun 141. maddesinin kaldırılmasıyla siyasal haklarına kavuştu ve aynı yılın Temmuz ayında Sosyalist Parti 2. Büyük Kongresi’nde genel başkan seçildi.

Sosyalist Parti’nin bölücülük suçlamasıyla Anayasa Mahkemesi’nce kapatılması üzerine kurulan İşçi Partisi’ne 10 Temmuz 1992 tarihinde genel başkan oldu. 28 Şubat sürecindeki aktif tutumuyla öne çıkan Perinçek, bu sürede “Cumhuriyet Devrimi Kanunları Uygulansın” kampanyasını başlattı, “Ordumuz tankları resmi geçit için almadı”, “TSK, Cumhuriyet devriminin mevzilerine girmiştir” kelimeleriyle dikkat çekti.

Perinçek özellikle ABD ile yakın ilişkiler kurduğunu dile getirdiği siyasetçileri sert bir biçimde eleştirdi. Perinçek’e göre, liberal görüşleriyle tanınan Turgut Özal mafya-tarikat diktasının mimarıydı ve ABD planlarını Türkiye’de uygulamaya çalışıyordu. 1997 senesinde Tansu Çiller’in CIA ajanı olduğunu iddia etti.

Perinçek, 2002 senesinde dönemin Avrupa Birliği Komisyonu Ankara Temsilcisi olan Karen Fogg’un internet üzerinden gerçekleştirdiği yazışmaları ele geçirdi ve bu yazışmaları kamuoyuna ile paylaşımı yaptı. Fogg, Türkiye siyaseti ile alakalı konularda çeşitli isimlerle görüşmüştü. Bu görüşmelerin Perinçek aracılığıyla ispatlarıyla açıklamalması gündeme oturdu. Fogg ardından, aynı yılın Temmuz ayında 4 yıllık görev zamanını doldurduktan sonra Türkiye’den ayrıldı. Perinçek’in konu ile alakalı olarak “Karen Fogg’un E-Postalları” isimli bir eseri bulunmaktadır.

Perinçek ABD zıtı görüşleriyle tanınan Avrasyacı Aleksandr Dugin ile yakın ilişkiler kurdu. Dugin Türkiye’ye gelerek Perinçek ile birlikte İşçi Partisi’nin gerçekleştirdiği Avrasya konferanslarına katıldı. Hasan Basri Özbey’e göre, Dugin’in Perinçek ile görüşmesinden sonra Dugin Türkiye ile Rusya’nın işbirliği hususunda olumlu görüşlere yöneldi. Hakan Aksay’a göre Dugin’in Türkiye ile ilgili görüşlerini olumlu yönde değiştirmesine bir etki de Rus Büyükelçi Albert Çernişev idi.

2005 senesinde İsviçre’deyken Ermenilere 1915 senesinde soykırım yapılmadığını iddia eden bir konuşması sebebiyle gözaltına alındı. İsviçre yargısı Perinçek’e “Ermeni Soykırımı’nı inkâr” gerekçesiyle 90 gün tecilli hapis ve 16.873 İsviçre frangı para cezası verdi. AİHM ise Perinçek’in ifade özgürlüğünün kısıtlandığına ve İsviçre hükümetinin “savlarınn” aksine 1915 hadiselerinın 1948’de BM aracılığıyla kabul gören “soykırım” tanımına uymadığına hüküm getirdi.

Perinçek, Ergenekon örgütü soruşturması kapasamında 21 Mart 2008 tarihinde saat sabah 04:30 saatleri civarında, evine baskın yapılmak suretiyle, Cumhuriyet gazetesi imtiyaz sahibi ve baş yazarı gazeteci İlhan Selçuk, İstanbul Üniversitesi eski rektörü Kemal Alemdaroğlu ve birden fazla İşçi Partilinin de aralarında olduğu isimlerle birlikte gözaltına alındı. Yapılan sorgunun sonrasında tutuklandı.