Erwin Schrödinger Kimdir? Biyografi, bölümünde Erwin Schrödinger Kimdir? Biyografi sayfası ile karşınızdayız. Erwin Schrödinger Kimdir? Biyografi detayları ile daha da iyi tanıyalım.
Erwin Schrödinger, 12 ağustos 1887 senesinde dünyaya geldi. Babası bir mumlu bez imalatçısı ve botanikçiydi. 1898 senesinde girdiği Kraliyet Akademik Lisesi’nden (Akademisches Gymnasium) 1906’da yüksek başarıyla mezun oldu.
Aynı yıl Viyana Üniversitesi’nin fizik bölümüne kabul edildi. Burada, öğretmenleri Franz Serafin Exner ve Friedrich Hasenöhrl’ün fikirlerinden etkilendi, Friedrich Kohlrausch’un gözetiminde deneysel çalışmalar yaptı.
1910 senesinde mezun olan Schrödinger, 1 yıllık askerlik hizmetinden sonra üniversiteye geri döndü ve 1911’de Exner’in yanında asistan olarak çalışmaya başladı. 1914’te Birinci Dünya Savaşı başlayınca tekrar askere çağrıldı ve İtalya cephesine yollandı.
Savaşın bitişinden sonra Viyana’ya dönen Schrödinger, radyoaktif bozunum ve kristal yapıların dinamikleri üzerinde çalışmaya başladı. Mart 1920’de Annemarie Bertel ile evlendi, ve aynı yıl içinde Stuttgart’ta doçentliğini aldı. 1921’de Breslau Üniversitesi’ne geçti ve burada profesör oldu, fakat Breslau’da birinci yılını doldurmadan bu sefer Zürih Üniversitesi’ne geçti. Zürih’te geçirdiği altı yıl boyunca renkli görüşün fizyolojisinden termodinamik problemlerine birden fazla değişik konu üzerinde çalıştıysa da, atomaltı parçacıkların mekaniği üzerine yazdığı ve 1926’da art arda paylaşımı yaptığı altı makalesiyle ülkeler arası üne kavuştu. Bugün kendi adıyla anılan ve kuantum mekaniğinin önemli sonuçlarından birisi olan Schrödinger Denklemi’ni de ilk kez bu makalelerde ortaya koydu.
1927’de kısa bir süre ABD’deki Wisconsin Üniversitesi’nde ders verdikten sonra, Berlin Üniversitesi’ne gelerek fizik bölümü başkanlığını, Max Planck’tan devraldı. Yahudi olmadığı halde, Almanya’da git gide artan ırkçı Nazi iktidarından rahatsız olduğu için 1933’te İngiltere’ye taşındı ve Oxford Üniversitesi’nde profesör oldu. Aynı yıl, Paul Dirac ile birlikte Nobel Fizik Ödülü’nü aldığını öğrendi.
Schrödinger, Oxford’da iki kadınla ilişki yaşıyor, bu durum da üniversitede tepkiyle karşılanıyordu. Baskıdan sıkılan Schrödinger, 1934 baharında Princeton Üniversitesi’nde ders vermeye başladı, fakat buradan gelen iş teklifini, olabileceken benzer sosyal baskılardan çekindiği için reddetti. 1935’te, bugün Schrödinger’in Kedisi adıyla bilinen ünlü düşünce deneyini de içeren üç kısımlı bir deneme yazısı yayımladı.
1936’da memleketi Avusturya’ya dönüp Graz Üniversitesi’nde işe giren Schrödinger, 1938 senesinde Naziler’in Avusturya’yı işgal etmesiyle zor bir duruma düştü. Graz Üniversitesi’nin adı Adolf Hitler Üniversitesi olarak değiştirildi ve üniversitenin başına Nazi sempatizanı bir rektör getirildi. Schrödinger, yeni rektörün tavsiyesi üzerine üniversite senatosuna bir mektup yazarak 1933’teki muhalefetini geri çektiğini açıkladıysa da (sonradan bu mektuptan dolayı büyük utanç duyacak ve Einstein’dan bizzat özür dileyecekti), işini kaybetmekten ve muhalif olarak mimlenmekten kurtulamadı. 1938 sonunda karısıyla birlikte apar topar Roma’ya kaçan Schrödinger, oradan önce Belçika’daki Gent Üniversitesi’ne, sonra da yeni kurulan Dublin İleri Araştırmalar Enstitüsü’ne geçti.
Dublin’e 1939 sonbaharında gelen Schrödinger, burada 17 sene kalacak ve İrlanda vatandaşlığına geçecekti. 1944’te yazdığı Hayat Nedir? başlıklı kitabında organizmaların genetik şifresini ihtiva eden karmaşık bir molekül düşüncesinden bahsetti. 1950’lerde DNA molekülünün yapısını çözen (ve bu çalışmalarıyla 1962’de Nobel Tıp yahut Fizyoloji Ödülü’ne layık görülen) Francis Crick ve James Watson ayrı ayrı yazdıkları anılarında, Schrödinger’in kitabından etkilendiklerini açıkça belirtmişlerdir.
Schrödinger, Dublin’de kaldığı süre boyunca, fiziğin değişik alanlarını birleştirecek bir “birleşik alan teorisi” kurabilmek için uğraştı ve bu hususta Einstein ile yazışmaya başladı. 1947’de başarıya eriştiğini zannederek akademik çevrelere ve İrlanda basınına fizikte çığır açacak yeni bir teori geliştirdiğini ilan etti. Ne var ki kısa süre sonra teorisinin hatalı olduğu anlaşıldı. 1954’te yazdığı Doğa ve Yunanlılar adlı kitabında Antik Yunan felsefesi ve bilimiyle alakalı yaptığı incelemeleri anlattı.
Schrödinger’in aşk yaşamındaki skandallar İrlanda’da da sürdü. Öğrencileriyle ilişkiler yaşadı ve iki ayrı İrlandalı kadından iki tane gayrı meşru çocuğu oldu.
1956’da Viyana’ya dönen Schrödinger, birleşik alan teorisi ve genel görelilik kuramı üzerinde çalışmaya sürdü. 1961 senesinde yayımlanan son kitabı Dünya Görüşüm’de hinduizm felsefesine bi hayli yakın olan kendi dünya görüşünü anlattı.
Erwin Schrödinger, 4 ocak 1961 tarihinde Viyana’da öldü.