Taliban kimdir?, biyografi sitemizde Taliban örgütü ile alakalı biyografi yazısı hazırladık. Taliban ne zaman kuruldu?, Taliban nasıl güçlendi?, Taliba’nın kaynağı nereden geliyor?, Taliban yönetim şekli, Taliban ile alakalı her detayı yazımızda bulabilirsiniz..
Afganistan’da uzun yıllar görev yapmış gazeteci Mustafa Bağ, Taliban ile alakalı sorulara cevap verdi.
Taliban ne zaman kuruldu?
Taliban 1994’te kuruldu. Taliban’ın anlamı Arapça talebeler demek. Yani talebenin çoğulu. Medrese talebelerinin oluşturduğu bir örgüt. Molla Ömer ve bacanağı Molla Abdul Gani Baradar tarafından 1994’te kuruldu. Hem Molla Ömer hem de Baradar bunlar aslını söylemek gerekirse eğer eski medrese hocaları, Sovyetler Birliği Afganistan’ın işgal ettikten sonra lokal bir mücadele başlatıyorlar. Bunların amaçları Sovyetler Birliği çıktıktan sonra orada merkezi bir hükümet vardı ama yolsuzluk ayyuka çıkmıştı, sıklıkla yolsuzluk, hırsızlık vardı. Artık iç savaşlar, koltuk savaşları başlamıştı. Taliban, ‘biz yolsuzluğa ve hırsızlığa karşı mücadele edeceğiz’ diye yaşandı. İlk dediğim gibi 50 talebe ile başladılar, birkaç ay içerisinde binlerce öğrencisi oldu. Yalnızca Afganistan değil Pakistan’dan ve dünyanın farklı yerlerinden gelenler oldu. Ama kemik kadro, özellikle Afganistan’ın güneyi ve Pakistan’ın kuzeyi tarafındaki o Peştun bölgelerdeki ailelerin çocuklarıydı. Kurulduktan sonra bir anda büyüdü ve savaştan geldikleri için yeterli mühimmatları vardı. 1994’te kurulduğu yılda Kandahar’ı ele geçirdiler. 1996’da başkent Kabil’e geldiler.
Taliban nasıl güçlendi?
Zaten ellerinde yeterli miktarda silah vardı. Çünkü yeni bir savaştan çıkmışlardı. Bu işin merkezi, Batılı analistlerin dediği gibi, Pakistan istihbarat örgütü çok ciddi anlamda yardımcı oldu. Pakistan’ın diğer gruplara da yardımı vardı. Taliban kurulduktan sonra, eğitim hakkında Afganistan ve Pakistan’da bu işler yürütüldü. Pakistan hiçbir süreç perdenin önünde olmadı. Yani Taliban’a katkısı olduğunu kabul etmedi. İnkar etti ama bu dünyanın bildiği bir şey. Taliban kurulmadan önce Molla Ömer, lokal direniş gösteren biriydi. Yani zaten bir altyapıları vardı ama bunun adı Taliban değildi. Ne zamanki yolsuzluğa, hırsızlığa karşı çıkacağız demeye başladılar, halktan destek almaya başladılar. İnsanlar bunalmıştı. Böyle bir örgüt kurulmuş, ‘ben yanlış yönetime, rüşvete karşıyım’ diyor. İnsanlar artık yorulmuştu. Bu söylemler insanlara enteresan geldi. Taliban liderlerinden Molla Ömer gizemli kalmayı tercih etti. Dünya Çapındaki örgüt liderleri ön planda yer alır. Ama Molla Ömer daha çok fetva duyurularıyla gündeme geldi.
Taliban zaman içinde değişti mi?
Taliban, 1996’da Kabil’e girdikten sonra eski Devlet Başkanı Necibullah’ı idam etti. Kabil’i de ele geçirdikten sonra gerçek yüzü yaşandı. İnsanlar korkuyordu, inanılmaz sert kaideleri olan bir durum yaşandı. İlk Etaptayumuşak mesajlar veriyordu. Kişilerin ilk başta gönlünü kazanan durum değişti ve çok sert bir yapıya dönüştü.
Taliban’ın yönetim şekli ve gelir kaynağı nedir?
Bunlar tek kişi değiller. Bir şuraları var. Finans ile ilgilenen bir birimleri var. Askeri konularla ilgilenen birimleri var. Bakanlar kurulu denilebilir kendi yapısı içinde. Bunlar uzun zaman farklı yerlerde mobilize olmuş yapılardı. Para nereden geliyordu? Afganistan biliyorsunuz uyuşturucunun merkezlerinden birisi. Taliban da, ‘Batı bizi silahla vuruyor, biz de onları uyuşturucu ile vuruyoruz’ diye kendilerince bir karşı savaş başlatmış durumdalar. ‘Bu günah değil mi’ diye sorduğunuzda, ‘onlar bizi silahla öldürüyor, biz de onları eroinle’ diyorlar. Böylece bir savunmaları var. Bundan ciddi paralar kazandı. Taliban iktidar olduğu süre içinde Pakistan, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri tanıyordu. Ülkeye gelen bir yatırım yoktu. Taliban bu işi (uyuşturucu) dolaylı olarak yürüttü. Taliban zamanında bir ekim oldu ama bu onların kontrollerindeydi. Kendileri haricinde başkalarının bu işi yapmalarına izin vermiyordu.
Taliban Afganistan’ı nasıl yönetecek?
Taliban’ın lider kadrosu kim?
Flourish logoA Flourish chart
1- Molla Abdulgani Baradar
Afganistan’ın Uruzgan kentinde 1968 senesinde dünyaya geldi, çocukluğu ve gençliği Kandahar’da geçti. Baradar, Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgal etmesiyle beraber direniş gruplarına katıldı, kısa zamanda adından çok fazla söz edilen bir figür halini aldı. SSCB güçlerine karşı Molla Ömer’le beraber yan yana savaştı. Yardımcılığını üstlendi. Molla Ömer ve Molla Abdulgani Baradar’ın iki kız kardeşle evlenerek bacanak olduklarına inanılıyor.
2- Heybetullah Ahunzade
Selefi Molla Mansur Ahtar’ın 2016 senesinde bir ABD insansız hava aracı saldırısında öldürülmesinin sonrasında şura tarafından Taliban’ın 1 numaralı ismi olarak atandı. Süratli bir yükseliş gösterdi. Askeri bir komutandan ziyade dini alandaki geçmişi sebebiyle manevi bir figür olarak hizmet etmesi için seçildiğine inanılıyor.
3- Siracettin Hakkani
Sovyetler Birliği’ne karşı yapılan cihadın ünlü komutanlarından Celaleddin Hakkani’nin oğlu. Siracettin Hakkani, hem Taliban hareketi liderinin yardımcısı hem de kendi örgütü Hakkani grubuna önderlik ediyor.
4- Molla Yakup
Taliban’ın kurucu lideri Molla Ömer’in oğlu. On binlerce savaşçısı yer alan örgütün askeri komitesinin lideri. Örgüt içinde birleştirici bir rolü olduğu belirtiliyor. Bununla birlikte bazı çevreler Molla Yakub’un Taliban’ın lider kadrosuna alınmasının babasından dolayı olduğunu öne sürüyor ve atamasını yüzeysel bulduğunu belirtiyor.
Taliban, Afgan halkını temsil ediyor mu?
Taliban Afgan halkının çoğunluğunu temsil etmiyor. Ön plandaki Taliban imajıyla Afgan halkı birbirinden farklı. Afgan halkı, son 40 yıldır işgal altında. Fakirlaşmış olsa da, alt yapısı zarar görmüş olsa da Afgan halkın naif bir halk. Afgan halkı tabiki muhafazakar bir halk lakin eğitime, sanata, şiire önem veren biri. Taliban geldikten sonra okulları medreseye dönüştürdü.
Taliban’ın geçmişteki uygulamaları nasıldı?
Önceleri nispeten yumuşak bir görünüm veren örgüt Kabil’in ele geçirilmesinin sonrasında çok katı kurallar uygulamaya başladı.
Şeriata dayalı anayasal sistem yürürlüğe girdi. Hanefi mezhebi ön planda tutuldu.
Şeriatın gündelik hayatta uygulandığını takip etmek için Emr-i bil Maruf (iyiliği emretme) Bakanlığı oluşturuldu.
Hayatın her alanından soyutlanan bayanların çalışması, kız çocuklarının okula gitmesi ve eğitim alması tamamen yasaklandı.
Kadınlara peçe zorunluluğu erkeklere ise takke ve sakal mecburiyeti getirildi.
Sakalını kesenler için 6 aydan başlamak üzere hapis cezası verildi. Yüzü görülen kadınlar kırbaçlandı.
Afganistan Televizyonu’nun yayını durduruldu. Fotoğraf dahil her türlü görsel yayın ve müzik yasaklandı.
Erkeklere, evine en yakın camide 5 vakit namaz kılma mecburiyeti getirildi.
Emri bil Maruf personelleri camilerde yoklama aldı.
Mazeretsiz camiye gitmeyenlere ağır yaptırım uygulandı.
Namaz surelerini bilmeyenler kırbaçlandı.
Bütün okullar medreseye dönüştürüldü. Ders kitaplarındaki görseller yok edildi.
‘Medreselerde’ 3’üncü sınıftan bu yana tüm talebelere en az 3 metre olmak üzere sarık sarma mecburiyeti getirildi.
Ele geçirilen tüm bilgisayarlar TV kabul edilerek kırıldı.
‘İslam devletine karşı gelenler’ hain ilan edilerek doğrudan idam edildi.
Özellikle farklı mücahit gruplara mensup bireyler, yakalandıklarında şer ve fesat hükmü ile idam edildi.
Çok sayıda birinin değişik sebeplerle eli kesildi.
İdamların ve el kesmelerin birçoğu cuma namazlarından sonra gerçekleştirildi ve halka izlettirildi.
Kesilen eller, şehrin merkezinde sergilendi.
Resmi kurumlarda Peştu dili mecbur edildi.
Toplu taşıma araçlarındaki aynalar, kadınlara bakılabileceği gerekçesiyle kaldırıldı.
Dünya, Taliban yönetimini tanıyacak mı?
Taliban dünya çapında tanınmak isteyecektir. Dünya Çapından izole bir durumda olmak istemiyorlar. Bir Önceki Günlerde Taliban yetkilileri Çin’e gitti. Çin Dışişleri Bakanı ile görüştüler. Rusya şu an ön planda gözüküyor. Taliban’ın devlet olabileceğinin işaretlerini veriyor.
Taliban’ı hükümet olarak tanıyacaklar mı? Pakistan tanıyacaktır. Pekin ve Moskova büyük bir olasılıkla tanıyacaktır. Lakin dünyanın büyük bir kısma, bekle-gör siyaseti izleyecektir. Yani Taliban’ın ne yapacağını görmek isteyecektir. Eski politikaları izlerlerse yine izole bir durumda kalırlar.
İran da Afganistan’daki büyükelçiliğini kapatmadı.